BİLİMSEL YÖNTEMİ BİR DEDEKTİFİN ÖYKÜLERİNDE BULMAK
NOV 03, 2013
Description Community
About
Çocukluğumdan beri suç ve dedektif romanları, öyküleri en sevdiğim edebiyat tarzı olmuştur. Beklenmedik bir cinayet, cinayetin etrafında gelişen esrarlı olaylar, olası katiller, okura “Yok artık” dedirten çözümler ve en önemlisi bu çözümleri bulan dedektifler sayısız gece boyunca beni uykumdan etmiştir. Hercule Poirot, C. Auguste Dupin, Miss Marple, Baskerville’li William gibi nice dedektif zihinsel yetenekleri ile hala büyülemeye devam ediyorlar benim gibi bu tarza meraklı okuyucuları. Ancak onlarca kurgusal dedektif karakteri içerisinde sadece bir tanesi kriminolojinin öncülerinden biri olarak onurlandırılıyor kimilerince: ağzında piposu, garip alışkanlıkları, bohem yaşam tarzı ve  sıra dışı mantıksal becerileri ile Sherlock Holmes.

(C) Tony Dezuniga
Holmes suçluları adalete teslim etmekte, masumları kurtarmakta o kadar başarılıdır ki Holmes’un çağdaşı olan günümüzde hala kullanılan suçluların fotoğraflarının (mugshot)  çekilmesi ve suç mahallinin detaylı envanterinin çıkarılması fikirlerinin mucidi Fransız araştırmacı/polis memuru Alphonse Bertillion*’un


Dedektif öykülerini severim. Sherlock Holmes’ün akıl yürütme tekniklerinin bütün profesyonel polislerce kullanıldığını görmek isterdim[1]

dediği rivayet edilir. Sherlock Holmes’u özel bir dedektif yapan esrarlı olayları çözerken bilimsel yöntemin ve akıl yürütme sanatının inceliklerini kullanıyor olması. Ünlü dedektif, dostu Watson’un daha önce çözdükleri bir olay üzerine yazdığı yazıyı eleştirirken suçla mücadele uğraşını nasıl gördüğünü açıklar okuyucuya:

Dedektiflik kesin bir bilimdir ya da öyle olmalıdır ve aynı şekilde soğuk, duygulardan uzak olarak değerlendirilmelidir.[2]

Ağaçtan düşen elmaları bir tek Sir Isaac Newton görmemiştir mutlaka. (c) applebazaar.com
Holmes’un bilimsel yöntemi kullanışını incelemeden önce bilim ve bilimsel yöntemin çok basit bir tanımını yapalım. Bilimi evrende var olan şeylerin nasıl çalıştığını, birbirileri ile olan ilişkilerini  anlamak ve keşfetmek için yapılan sistemli ve mantıklı bir insan aktivitesi olarak tanımlayabiliriz. Bilim fikirler, tercihler, istekler üzerine değil olgular üzerine kuruludur. Bilim hipotezleri ya da teoriler ispatlamak için yapılan bir aktivite olarak algılanıyor birçoklarınca. Oysa bilim bir konu hakkında alternatif açıklamaların tek tek çürütüldüğü en sonunda eldeki verilerle uyumlu, gözlemlenen olayları açıklayabilen, benzer koşullarda ne olabileceğini tahmin etmemize yardımcı olan ve üzerinde genel olarak fikir birliğine varılabilecek bir açıklamaya ulaşma çabasıdır. Bilimsel yöntem bu çaba sırasında bilim insanlarının takip ettiği adımların bütünü olarak tanımlanabilir.
Bilimsel yöntemin ilk adımı gözlem yapmak ve yapılan gözleme dayanarak problemi ortaya koymaktır. İnsanlık tarihi boyunca Isaac Newton’dan önce ağaçtan düşen elmaları başkaları da görmüştür mutlaka. Ama sadece Newton bu gözlemden yerçekimi kanununu formüle edebilmiş. Ancak bir sonuca varacak gözlem yapabilmenin bir ön koşulu var. Neyin önemli, neyin önemsiz olduğunu fark etmemizi sağlayacak bilgiye sahip olmak. Maceralarının hemen hepsinde dedektifin sıklıkla hafızasının derinliklerinden tıpkı bir sihirbazın şapkasında çıkan tavşan gibi ilk başta gereksiz görünen olağan dışı bilgileri çıkardığını görmek mümkün: tütün küllerinin birbirilerinden farkı, Londra sokaklarının hangilerinin Arnavut kaldırımı olduğu, kulak memelerinin şekli, çamurda bırakılan izlerin karakteristikleri ve daha niceleri.


Holmes, hanımefendinin profiline yoğun bir dikkatle bakıyordu. Şaşkınlık ve tatmin, hevesli yüzünden aynı anda okunabiliyordu, ancak hanımefendi sessizliğinin nedenini anlamak için etrafına bakındığında her zamanki sessiz ve vakur haline döndü. Düz, aklaşmış saçlarına, kasketine, yaldızlı küpelerine, uysal görünüme dikkatlice bakmama rağmen dostumun besbelli heyecanını açıklayabilecek bir şey görmedim[3].

Ancak kulak memelerinin anatomisi ile ilgili derin bilgilere sahip olan biri Bayan Cushing’in kulağı ile karton kutud...
Comments